Sabır

Belanın musibetin sıkıntıların en şiddetlisi en tahammülü zor olanları Allah’ın en üstün kulları-insanları irşad için gönderdiği sevgili kulları olan peygamberlerine verilmiş en şiddetli bela ve musibetler, hastalıklar vesair… onların yücelikleri büyüklükleri üstünlükleri derecesinde en üstün sıkıntılar musibetler belalar bütün türleriyle onlara verilmiştir.

Onlardan sonra imanlı inanan ameli salihi iyi amellerinin çokluğu merhameti derecesine göre bela ve musibetler hastalıklar mümin kulların iman ve ihlas iyi amelleri derecelerine göre Allah dostlarına daha sonra onlardan biraz aşağı derece olanlara, derece derece müminlerin iman ehlinin iman ve amel ihlas derecelerine göre bela ve musibet verilir.

Bela musibet sıkıntı çekmemek bırakın istediğini yaşasında ahiret azabı biraz daha artsın demektir.

Denir ki; Firavun (350) üçyüzelli sene Allah’lık davasında bulunduğu sürece bir dişim ağrır başım ağrırsa Allah’lık iddiasından vazgeçeyim, dermiş…

İşte; Buhari, Müslim, Hâkim, Tirmizi, Nesai… ittifakla rivayet etmiş oldukları şu hadis-i şerifi Abdurrauf Menavi’nin Camiüs-sağir’in de Feyzul Kadir sahibi şöyle açıklıyor:

(Hadis-i şerifin tam metni)

Hadisin açıklaması:

“Mihnet ve meşakkat sıkıntı olarak çeşitli bela ve

musibetin en şiddetlisi page1image51006512“Enbiyanın üzerine verilir, gelir ki; ecirleri sevapları daha da katlansın çoğalsın. V e bu belalara sıkıntılara Allah’ın takdiridir…”diye nasıl sabrettiklerini örnek edinsinler de bu bela musibet hastalık gibi sıkıntılarla karşılaştıklarında isyan etmesin, sabırlı olsunlar da daha da dereceleri yükselsin sevapları artmış olsun…

İşte böyle belanın sıkıntıların en şiddetlisi Enbiya-peygamberlere verildiği gibi daha sonra,

“Müminler iman ehlinin iman inanç ve iyi amel işlerde bulunmaları durumlarına derecelerine göre onlara da bela musibet hastalık çeşitli sıkıntılar verilir ki, dereceleri ve sevapları daha da artmış yükselmiş olsun…”

İşte bunun için hadis-i şerifte devamla:

“Kişi yani iman ehli kişi dini derecesine dininin inananın derecesine göre imtihan olunur, musibet bela sıkıntı verilir”

“Eğer imanlı kişinin inancı imanı pek kuvvetli sarsılmaz bir iman ise belası imtihanı sıkıntısı şiddetli olur”

“Eğer dini ince zayıf kuvvetli de imtihanı belası musibeti zayıf hafif olur”

Mesela Resulu Ekrem sallallahu aleyhi vesellemin hanımlarına bütün iman ehline annelik şerefi derecesi verilmiştir. Ahzab suresinde bildirildiği üzere Resulu Ekrem sallallahu aleyhi vesellem efendimizin bütün hanımları efendimizin vefatından sonra bir başkasının onlardan hiçbirini nikahlaması caiz değildir, çünkü onlar iman ehlinin anneleri olma şerefine ulaşmş yükselmişlerdir.

Bu yüksek manevi annelik derecesinden dolayı da Resulu Ekrem sallallahu aleyhi

page1image51005472 page1image51006720 page1image51006928 page1image51007136page1image51007344

vesellem efendimizin ahirete göçmesinden sonra onlara evlenmek yasaklanmıştır.

İşte, derece yükseldikçe imtihan da yükselir çeşitli musibetler hastalıklar vesair gelip durur…

“Hatta kişiden mümin-imanlı kişiden bela musibet öyle ayrılmaz ki yeryüzünde bela musibet onunla beraber yürüyüp gezer de o da buna isyan etmez, takdiri ilahiye razı olur derken,

sallallahu aleyhi veselleme komşu olmalarına vesile olmuştur.

Dolayısıyla, iman ehli bir Müslüman çektiği sıkıntının derecesine göre manevi derecece yükselir yeterki! Sabretsin…

Ya Rab! Bizleri mübtela kıldığın bela ve musibetlere sabreden, bunların takdiri ilahin olduğunu bilen böylece musibetlere sabredenlerin erdikleri yüksek derecelere erenlerden eyle…

Cenab-ı Hakk’ın sevdiği kuluna diğer bir müjdesi:

“Allah mümin bir kulunu severse hayr dilerse, o kulunu hastalık bir kısım sıkıntılarla imtihan ederki!

O kulu Rabbisine yalvarıp dua etsin de, Cenab-ı Hak onun duasını yalvarmasını duysun. Cenab-ı Hak, kulunun bu yalvarışını sever bu kulunu da sever”

Diğer bir haber de hadiste: “Kul bu gibi hastalık ve herhangi bir sıkıntı da Cenab-ı Hakk’a dua edip yalvardığında

“Cebrail derki: Ya Rabbi bilinen bir ses var. Yine Cebrail derki: Ya Rabbi bunun duasını kabul et. Cenab-ı Hak, buyurur ki: “ Kulumu bırakın dua edip yalvarsın. Ben onun yalvarıp dua etmesini seviyorum” buyurur.

İşte, bu ne büyük bir müjdedir.

Ya Rab! Bizleri verdiğin belaya sabredip mükafaatlandırdıklarından eyle.

Asi eyleme Allah’ım!

H.Hafız Abdürrezzak ÖZ 8 Rebiülevvel 1444 4 Ekim 2022

page2image50999072 page2image50998864

yeryüzünde bağışlanmış yeryüzünde buyurmuştur.

hatası olarak

günahsız

günahı afv gezen mümin

Şarih der ki: “Bir kısım aklı kaçık akılsız kalpleri kalp gözleri ve hakkı görmek istemeyen kör gözlü kimseler bu gibi bir takım belalara hastalık ve sıkıntılara uğrayan Müslümanlara uygunsuz laflar söyleyip dururlar. O Müslümana bu gibi belaların olduğu derecelerinin daha da yükselmesine vesile olduğunu göremez, bilemezler de bu sıkıntıları o Müslüman hakkında sanki bir ceza imiş… gibi zannederler. Çok yanlış bilmez, bilmediğini de bilmez. Peygamberler derecesi yüksek ilim ehli kişileri neler çekmedimi?

Geçmiş peygamberler de niceleri şehit edilmedi mi?

Yahya ve Zekeriya aleyhisselam… halife-i İslam’ın üçü de şehit edildi. Hasan ve Hüseyin efendilerimiz, Cübeyr ve İbni Cücübeyr ve daha niceleri şehid edildi…

Hastalık musibetine Eyyub aleyhisselam örnek olmadımı?

İmam-ı Azam Ebu Hanife Noman hazretleri hapsedildi. Her belli miktarda dövülmek suretiyle şehit edildi…

İmam-ı Ahmed İbn-i Hanbel’e eziyyet etmek için dilini etini kestiler…

İmam-ı Buhari’yi evinden yurdundan çok uzak bir yere sürgün ettiler…

İşte bütün bunlar, Allah katında dereceleri yükselmiş mâva cennetin de Resulu Ekrem

olunmuş inanan gezen kişi olur.”

page2image50998656 page2image51001152

Author

admin